İzmir’in Selçuk ilçesi Şirince köyünde kaçak inşaat yaptırdığı gerekçesiyle hakkındaki 2 yıllık hapis cezasını çekmek için geçen 2 Ocak'ta Torbalı Açık Cezaevi'ne giren yazar Sevan Nişanyan, cezaevinde yaşadıklarını yazınca hakkında soruşturma açıldı.
Yazar, Dilbilimci Sevan Nişanyan, kaçak inşaat yargılamasından verilen 2 yıllık hapis cezasını çekmek üzere geçen 2 Ocak'ta yanında eski eşi Müjde Tömbekici, çocukları David ile Arsen Nişanyan ile Torbalı Açık Cezaevi'ne gelip teslim oldu. Sevan Nişanyan, bugün Cezaevi Mektubu-7 başlığı ile başlayan ve Twitter'den kendi kişisel blogunda yazdığı yazısında, “Cezaevi yaşamının temel kuralı şu: ısırmazsan ısırırlar. Bütün sistem bunun üzerine kurulmuş. TC bürokrasisi adı verilen yozluk deryasının özü de bu değil mi? Buraya geldiğim gün kredi kartlarım buharlaştı. Cüzdanımı iade ettiler, içi boş. Nerede kartlar? İnfaz kaleminde olabilir dediler. Oraya gittik, emanette olmalı. Emanete baktık, O. gardiyan bilir. Oa sorduk, müdür beye git. Müdüre gittik, ne malum, senin kartların olduğu? Israr ettim. Kartların emanete teslim edildiğine dair tutanağı buldurdum. Emanet dedikleri, basit bir teneke dolap. Tanıdık bir gardiyanla dolabı didik didik ettik, kartlar yok. Bir ihtimal başka mahkumların zarfının içine girmiştir diye aklıma geldi. Ertesi gün bir daha gittik, tüm zarfları teker teker açıp kontrol ettik. Yok. O., gardiyanın halinden şüphelendim. Her yere baktım diyor, kabadayılanıyor, tehditimsi şeyler söylüyor. Üstüne vardım. Ürktü. “Gel bir daha kontrol edelim' dedi. Aa, o da ne? Defalarca baktığımız zarf yığınının en üstünde Sevan Nişanyan'ın zarfı. Kartlar tamam” dedim. Nişanyan, yazısının devamında, “Birader ben bunu yemem dedim. Bozardı. Ertesi gün beni kenara çekti. Çay ısmarladı. Uzun uzun hayat hikayesi anlattı. Karısı terk etmiş, çocuğunu göremiyormuş. Alkole sarmış. Amcası adam öldürmekten hapisteymiş. Tek umarı bu meslekmiş. 3.30 para kazanıyormuş. Hem burası cezaevi dayı, çalmayan mı var? Falan gardiyan çalıyor, filan başgardiyan götürüyor. Sefilliğine acıdım. “konuyu unuturum' dedim. “ama bir şartla'. Bizim koğuştan arkadaşlar cezaevi inşaatında çalışıyor. Onlara kuru çayı götüreceksin. Basit bir jest, maliyeti de yok. Cezaevi yaşamında incir çekirdeğini doldurmaz şeylerin kıymeti büyük. 'Müdür duysa beni s....' dedi. “Sen bilirsin' dedim, 'beni dene istersen.' Kararsız kaldı. Birkaç gün salladı. Sonra gitmiş müdüre ötmüş, Sevan benden şunu bunu istedi diye şikayet etmiş. Ortama intibak ediyorum galiba, üslup, ahlak, yöntem. Nişanyan, bu yazdıklarımdan dolayı şimdi hakkımda soruşturma başlatıldı” dedi.