MANİSA'nın Soma İlçesi'nde, faciadan yaklaşık iki ay önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın açılışını yaptığı Kolin Grubu'na bağlı Hidrogen Enerji tarafından kurulacak kömüre dayalı termik santral için bölgedeki zeytin alanlarının kamulaştırılmasına tepki geldi.
Termik santral projesinin hayata geçirilmemesi gerektiğini söyleyen Greenpeace Avukatı Deniz Bayram, "Kömüre dayalı termik santraller, yurt savunması ile ilgili olmadığı gibi, halk sağlığı ve çevre hakları açısından üstün kamu yararını hiçe saymaktadır. Çevre ve insan sağlığı için son derece zararlı olacak bir kömürlü termik santral için, kamu yararı adı altında acil kamulaştırma yapılması ve koruma altındaki zeytinliklerin bunun için yok edilmesi kabul edilemez" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız tarafından geçen 19 Mart'ta Manisa'nın Soma İlçesi'nde temeli atılan Kolin Grubu'na bağlı Hidrogen Enerji tarafından kurulacak kömüre dayalı termik santralinin zeytin alanlarını kapsayan alanda yapılmasına tepki geldi. Yaklaşık 2 bin 600 kişiye istihdam sağlayacak santral için bölgedeki zeytinlik alanların kamulaştırılması tepki tekti.
PROJE HAYATA GEÇMEMELİ DEĞERLENDİRMESİ
Greenpeace Avukatı Deniz Bayram, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Manisa İl Müdürlüğü'nün verdiği olumsuz görüşe rağmen Bakanlar Kurulu'nun aldığı kararla bölgedeki zeytinlikler, Soma Kolin Termik Santrali'nin yapımı için ancak savaş halinde uygulanabilecek "acele kamulaştırma" kararıyla kamulaştırıldığını belirtti. Avukat Bayram, "Kömüre dayalı termik santraller, yurt savunması ile ilgili olmadığı gibi halk sağlığı ve çevre hakları açısından üstün kamu yararını hiçe saymaktadır. Çevre ve insan sağlığı için son derece zararlı olacak bir kömürlü termik santral için, kamu yararı adı altında acil kamulaştırma yapılması ve koruma altındaki zeytinliklerin bunun için yok edilmesi kabul edilemez. Son dönemde gündem olan yasa tasarısı ile de zeytinliklerin enerji yatırımlarına açılmasının sözde 'yasal' dayanağı oluşturulmaya çalışılıyor. 'Hukuk' eliyle çevrenin ve halk sağlığının tehlikeye atılması bir an önce durdurulmalı, zeytinlikleri açıkça enerji yatırımlarına açan yasa tasarısı geri çekilmeli ve Soma Kolin Termik Santrali projesi hayata geçmemelidir" dedi.
Elektrik Piyasası Kanun Tasarı'nı eleştiren CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, "Bu tasarı ile zeytinlikler nükleere feda edilecek. Ranta, talana ve maden aramalarına açılacaktır. Bu tasarıyla birlikte 25 dönümden küçük zeytinlikler artık 'sıradan' arazi olarak kabul edilecek ve buralarda madencilik faaliyetleri, elektrik üretimine yönelik yatırımlar, petrol ve doğalgaz arama ve işletme faaliyetleri, savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar için yatırım yapılabilecektir. Oysa ülkemizde zeytinlik arazilerin büyük bir bölümü 25 dönümün altındadır ve küçük üretici bu düzenleme ile adeta iflas noktasına getirilecektir. İşin diğer ve en önemli boyutu ise zeytin gibi bir ürünün madene kurban edilmesidir. Söz konusu bu kanun AKP hükümetleri tarafından tam 4 kez Meclis'ten geçirilmek istenmiş ama bir türlü yasalaşmamış, daha sonra yönetmelikler de değişikliler yapılmış ama zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerinin yapılması hep zeytin yasasına takılmıştır. İşte şimdi bir taraftan Plan Bütçe Komisyonu'nda önce Soma diyerek yola çıkılan ancak daha sonra torbaya dönen yasanın görüşmeleri devam ederken, diğer tarafta adeta Sanayi Komisyonu'nun önüne pimi çekilmiş bir bomba bırakılmıştır" dedi.
CHP'Lİ VEKİLDEN MÜSADE ETMEYECEĞİZ AÇIKLAMASI
Zeytinlik alanların imara açılmasını öngören kanun tasarısının Tarım Komisyonu'nda görüşüldüğünü belirten CHP'li Vekil Özel, "Hükümet ağzındaki baklayı çıkarmış ve bizzat Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı tarafından mevcut yasanın Mersin Akkuyu'ya yapılması planlanan nükleer santral ve diğer termik santral projelerini engellediği itiraf edilmiştir. İşte bu termik santrallerden biri de Soma'ya yapılacaktır ve 19 Mart günü bu santralin temeli atılmıştır. Ancak buranın faaliyete başlaması içinde bu yasanın geçmesi gerekmektedir. Anayasanın ve yasaların koruma altına aldığı ormanlar, sahiller, meralar son 12 yılda birer birer satılmış ve şimdi saldırı sırası zeytinliklere gelmiştir. Bundan tam 4 ay önce konuyla ilgili bir soru önergesi verdim ve konuyu gündeme getirmiştim. Nitekim Bakanlık apar topar çalışmaları yapmış ve yıllardır bir türlü geçiremedikleri işte yasayı temcit pilavı gibi yeniden Komisyonun önüne sürmüştür. Ancak öyle sanıyorum ki bu yasanın görüşmeleri Ekim ayına kalacak gibidir. İster Ekim ayında isterse Meclis açıkken önümüzdeki hafta görüşülsün, böyle bir yasanın geçmesine geçse bile yürürlükte kalmasına müsaade etmeyeceğiz. Tüm hukuki yolları kullanarak üreticimizin ekmeği ile oynanmasına ve zeytinliklerin yandaşa, zengine, maden baronlarına satılmasına ve nükleere kurban edilmesine asla izin vermeyeceğiz" diye konuştu.