İzmir Büyükşehir Belediyesi, geçimini tarım ve hayvancılıktan sağlayan küçük çiftçilere yönelik “tarım suyu indirimi”nin suistimal edilmemesini istedi. İZSU Genel Müdürlüğü, “Üreticilerimizi, su kaynaklarının verimli ve bilinçli kullanılması yönünde duyarlı olmaya davet ediyoruz” açıklaması yaptı.
Geçtiğimiz Mayıs ayında alınan Meclis kararının ardından, Haziran ayından itibaren tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar için “Tarım Suyu” tarifesini 96 kuruştan 43 kuruşa indiren İzmir Büyükşehir Belediyesi, “bilinçsiz ve usulsüz kullanımın” artması üzerine üreticilere çağrıda bulunarak su kaynaklarının korunması konusunda hassas davranılmasını istedi. Tarım suyundaki indirimin, şebeke abonesi olan evlerle aynı parselde bulunan küçük arazilerin ve o evlerdeki küçük ve büyükbaş hayvanların su ihtiyacının karşılanmasına yönelik olduğunu hatırlatan İZSU yetkilileri, bu iyi niyetli girişimin pek çok yerde suistimal edilmesi üzerine su tüketiminin arttığını ve bunun da bazı bölgelerde su sıkıntısına yol açtığını bildirdi.
Yönetmelik ne diyor?
İZSU Genel Müdürlüğü, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “6360 sayılı yasa öncesi tarımla ve hayvancılıkla uğraşanlar ihtiyaçlarını kendi kuyularından, doğal kaynaklardan, sulama birliklerinin getirdiği sulardan ya da köy tüzel kişiliklerinin açtığı sulama suyu kuyularından karşılıyorlardı. 6360 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra sayaç okuma işlemleri yapılmaya başlandı. Tarım ve hayvancılığa destek amacıyla, 1 Haziran 2015 tarihinden itibaren uygulamaya koyduğumuz tarım suyu tarifesindeki indirim ise küçük üreticilerimize adeta ‘can suyu’ oldu. Ancak gelen faturaların kullandıkları suya göre çok daha düşük değerlerde olduğunu gören bazı üreticilerimiz, köyün kuyusundan üretilerek depoya verilen suyu doğrudan tarla sulamasında kullanılmaya başlanmıştır. Hatta tarım-hayvan aboneliğinin son derece düşük olan tarifesi nedeniyle üreticiler, kendi kuyularından sulamayı bırakmış, şebeke suyuyla büyük hacimli tarla sulaması yapmaya başlamışlardır. Oysa, şebeke suyundan tarım aboneliği verilmesi şartları yönetmelikte detaylı olarak tariflenmiştir. Tarifeler Yönetmeliği’ne göre, herhangi bir vatandaşın evinin bulunduğu araziye tarım aboneliği alabilmesi için ‘ev ile ekili alanın aynı parselde olması ve ev için mevcut bir şebeke aboneliğinin bulunması’ şartı aranmaktadır. Ancak mevcut tarım aboneliklerinin büyük kısmı bu şartı sağlamamakta olup, ya herhangi bir ev bulunmayan ekili arazide şebeke aboneliği alınmış ya da arazide şebeke aboneliği olan ev olsa da alınan tarım aboneliğinden başka parseller sulanmaktadır. Bu şekilde yapılan uygulama, günlük kullanım için ihtiyaç duyulan içme suyu rezervinin tükenmesine yol açmaktadır. Önceliğin insani amaçlı tüketim olduğu bir kez daha hatırlatıp vatandaşlarımızı su kaynaklarının verimli ve bilinçli kullanılması yönünde duyarlı olmaya davet ediyoruz.”