PKK'nın Kandil'deki basın toplantısını takip eden gazetecilerden Aydın Engin, ''gazetecilerin üstlerinin arandığı'' iddiasını köşesinde değerlendirdi.
Engin, ''Sahiden bir arama yapılmış olsa konuyu tartışabiliriz'' diyerek iddianın yalan olduğunu belirttikten sonra, yine de birkaç gazetecinin üstünün aranmış olabileceğini yazdı.
Aydın Engin'in, ''Basın toplantısının yapılacağı çayırlık alana gelmeden önce cep telefonları toplanmıştı. Ama cep telefonunu teslim etmemiş birileri de olabilirdi. Bu hesapla toplantı güvenliğinden sorumlu PKK'liler bir üst araması yapmak istediler. Hatta çoğu Arap ülkelerinde gelmiş, aranmak üzere sıra oluşturmuş birkaç (Bir daha: Birkaç) gazetecinin üstü de aranmış. Buradaki “mış” boşuna değil. Ben ve benimle birlikte olan Türkiyeli gazeteciler bu aranma girişiminin ilk aşamasını görmediler bile....
İskemleler yeniden boşaltıldı ve iki ayrı noktada gazetecilerin sıraya girmesi yeniden istendi. Derme çatma, karman çorman iki ayrı sıra oluştu da... Ancak kimse kimseyi arayamadan sona erdi ve gazeteciler yeniden iskemle sıralarına hücum etti. Olan da ilk aşamada iyi yer kapmış ama şimdi o yerleri yitirenlere oldu. Onlardan biri benim. Ayakta kaldım. Beni bir TV programından tanıdığını söyleyen bir “kadın gerilla” elimden tutup çadırın içine kadar getirdi ve bu kez ayakta ama Karayılan'ı, Zeki Şengali'yi ve Hacer Zagros'u en iyi gören ve duyan, onların birkaç adım ötesindeki en iyi yerlerden birine kuruldum...'' diye yazdı.
Yazının tamamı:
http://t24.com.tr/yazi/su-ust-arama-palavrasi/6600