İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (EKOKAM) Müdürü Itır Bağdadi, kadın temsilinde genel seçimlerde artış görülmesine rağmen yerel seçimlerde kadın adayların geri plana itildiğini söyledi.
Son milletvekili seçimlerinde kadınların mecliste Cumhuriyet tarihinin en yoğun temsil oranına sahip olduğunu belirten Bağdadi, “Şu anda TBMM’de kadınların temsil oranı yüzde 14’tür. Ancak yerel yönetimlere baktığımızda durum çok kötüdür, hatta kadının varlığı yerel düzeyde yoktur. 2009 yerel seçimlerinde seçilen belediye başkanlarından sadece yüzde 0.9’u kadındır. Belediye meclis üyelerinin yüzde 4.2’si ve il genel meclis üyelerinin yüzde 3.3’ü kadındır. Yerel yönetimlerde tüm bu veriler toplandığında kadının temsili yüzde 1.2’dir” diyerek, vahim tabloyu ortaya koydu.
Siyasi partilerden AK Partinin bin 445 belediye başkanlığı içinde sadece 2, CHP’nin 514 başkanlıkta 6, BDP’nin 97 başkanlıkta 14 kadın belediye başkanı olduğunu, MHP’nin ise 479 belediye başkanlığında hiç kadın belediye başkanı bulunmadığına dikkat çeken EKOKAM Müdürü Itır Bağdadi, partilerin kadının temsili konusunda sınıfta kaldığını söyledi.
“Kadın adaylar arasında ayrımcılık yapılıyor”
Siyasi partilerin kadın adaylara ihtiyaç duyduğunu ancak onlara göstermelik olarak listelerinde yer verdiğine vurgu yapan Bağdadi, “Kadın adaylar bazen partide tanınmış bir erkeğin aile üyesi olduğu için listelere giriyor. Bazen de o bölgenin önde gelen doktor, akademisyen, mühendis, mimar, öğretmen gibi kendini profesyonel anlamda tanıttığı bir noktadan partide aday gösterilebiliyor. Durum böyle olunca siyasete giren kadınlar aslında her kadını da temsil etmemektedir. Mesela toplumumuzda çok fazla ev kadını mevcutken, bunlar siyasette çok daha nadir görülmektedir. Kadın adaylar en az erkekler kadar eğitimli ve başarılıyken, çoğu zaman erkek adaylarda aranmayan özellikleri taşımak durumunda kalmaktadırlar. Bu yüzden kadın adaya açık olduğunu söyleyen partiler bile aslında her kadın adaya açık değildirler. Kadınlar arasında da ayrımcılık yapılmaktadır” diye konuştu.
“Kadınlar, toplumun yarısıdır”
Aynı sosyo-ekonomik düzeydeyken dahi kadın adayların erkek adaylara göre dezavantajlı olduğuna işaret eden Bağdadi, siyasete atılacak kadınların vizyonu olması gerektiğini, sadece kadın olduğu için aday olanların genelde elendiğini bildirdi. Her partinin vatandaşlar arasında eşit temsili sağlaması gerektiğini vurgulayan Itır Bağdadi, kadın aday göstermek isteyen siyasi partilere şu önerilerde bulundu: “Kadınlar sadece seçimden seçime değil de bir süreklilik sağlamak için her zaman siyasete dâhil edilmelidir. Onlara kendilerine güvenmelerini sağlayacak, siyaseti tanımalarına olanak verecek eğitimler verilmeli, maddi olarak onların kampanyalarının yüklerini azaltmak için bazı destekler sağlanmalıdır. Seçilebilecekleri kesin olan bölgelerin belirli bir yüzdeliğine muhakkak kadın adaylar yerleştirilmelidir. Kadınlar sadece seçimden seçime yoktur, kadınlar toplumun yarısıdır ve siyasette de varlığı olmazsa olmaz bireylerdir. Kadınların siyasi partilerin her kademesinde varlığı eşit duruma getirilmeden gerçekten katılımcı bir demokrasi içinde yaşadığımızı iddia etmek zordur.”