Elif Demirci (DHA)
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, hemşehri dernekleriyle görüşmek için geldiği İzmir’de, partisinin İl Başkanlığı’nı ziyaret etti.
Tanrıkulu, 'Çözüm süreci'nin yöntemini eleştirerek, "Başbakan’ın 'Bana güvenin' demesinden daha öteye, kimse kimseye güvenmek zorunda değil. Biz Meclis'e güveniyoruz. Yurttaşlarımızın temel haklarının Meclis'te yasalarla güvence altına alınmasını savunuruz. Gelsinler, Meclis'te çözüm sürecini yasama faaliyeti yaparak, meşru adreste yürütelim. Biz buna hazırız" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, partisinin İzmir İl Başkanlığı’nda yaptığı basın toplantısında, Türkiye’yi İzmir gibi bir arada yaşama ve birbirine tahammül etme kültürünü edinmiş toplum haline getirmeyi amaçladıklarını söyledi.
Tanrıkulu, CHP’nin geçen haziran ayında Başbakan’ı ziyaret ederek, 'Çözüm süreci' konusundaki görüşlerini ortaya koyduğunu, bu sürecin Meclis'te çözüm ve Meclis'in belirleyeceği akil insanlar olmak üzere iki şartı olduğunu hatırlattı. Tanrıkulu, şunları söyledi: "Başbakan'a 6 Haziran'da gittik, 7 Haziran tarihli gazetelere bakarsanız bizim önerdiğimiz akil insanlarla ilgili olarak aynen şunu söyledi 'Kim bu akil insanlar bizden daha akili mi var.' 9 ay sonra bizim geldiğimiz noktaya geldi ama yanlış bir yöntem, değerlendirmeyle. Kendisinin atadığı insanları bütün Türkiye’ye gönderdi. Bu çalışma yöntemi doğru değil. CHP’nin Türkiye’ye kazandırdığı kavramın içini boşalttı. Biz 'Meclis'te çözüm', '4 siyasi partinin mutabakatla oluşturduğu çözüme varız', 'AKP ve CHP’nin oyları yüzde 75 ise de sorun bu yüzde 75’te değil, yüzde 25’te' dedik. Başbakan BDP ve MHP’yi daha ilk günden eleştirerek, çözüm sürecinin dışında kalmalarına yol açtı. Meclis'te başlayan çözüm süreci de yanlış yöntemlerle oluşturuldu. Bunun yanlış olduğunu ifade etmeye devam edeceğiz."
CHP’nin barış, bir arada yaşam, uzlaşmanın güvencesi olduğunu, kutuplaşma ve ayrışmanın karşısında yer aldığını belirten Tanrıkulu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun üç hafta önceki Grup toplantısında açıkladığı 16 maddelik demokrasi manifestosunu hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Gerçek adalet; gerçek insan hakları için CHP’nin çözüm önerilerini kitap haline getirdik. Uzun tutukluluk, ifade özgürlüğü, seçim barajının düşürülmesi, örgütlenme önündeki engellerin kaldırılması, toplantı ve yürüyüş hakkı, Nevruzun bayram ilan edilmesi gibi çok sayıda öneri var. AKP bir çözüm istiyor ve bunu demokrasi sorunu olarak görüyorsa yapacağı iş belli, CHP’nin çözüm önerilerini mecliste gerçekleştirmek. Bunun için kimseyle pazarlık yapmalarına, kimseye gitmelerine gerek yok. Başbakan’ın 'Bana güvenin' demesinden daha öteye, kimse kimseye güvenmek zorunda değil. Biz Meclis'e güveniyoruz. Yurttaşlarımızın temel haklarının mecliste yasalarla güvence altına alınmasını savunuruz. Gelsinler, Meclis'te çözüm sürecini yasama faaliyeti yaparak meşru adreste yürütelim. Biz buna hazırız."
"ONANÇ İSTİFASI ÜZDÜ"
Tanrıkulu, kendisi gibi partinin yenilikçi kanadında yer alan, ancak açıklamaları nedeniyle Kemal Kılıçdaroğlu’nun isteğiyle CHP Genel Başkan Yardımcılığı görevinden ayrılan Gülseren Onanç için, "İstifası, hepimizi son derece üzmüştür. Arkadaşımız Merkez Yönetim Kurulu içinde büyük gayret gösterdi, ancak, Parti Meclisi üyeliği esastır. Genel Başkanımızın takdiridir. Arkadaşımızla PM’de çalışmaya devam edeceğiz. Hepimiz bu takdire saygılıyız" dedi.
CIA AJANI SUÇLAMASI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu, kendisini 'CIA ajanı' olmakla suçlayan CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz için ise, "Bu tartışmalara girmem. Girmeyi doğru bulmam. Hiçbir partiliyle basın önünde konuşmam. Partinin hukuku vardır. Bu hukuka saygı duymuşumdur" dedi.