İzmir Menderes açıklarında bulunan ve yaralı olduğu sanılarak ambulansla Doğal Yaşam Parkı’na götürülmek istenen Akdeniz fokunun, dakikalar önce doğan bir yavru olduğu ortaya çıktı. korumaya alınan yavru fok doğal ortamda hem rehabilite edildi hem de metreler ötesindeki annesiyle buluşturuldu.
İzmir Menderes’te yaşanan olay zamana karşı sağlanan bilinçli koordinasyonun bir hayat bağışlamasının örneği oldu. Özdere’de geçtiğimiz günlerde vatandaşların denize girdiği sırada yaşanan olay senaryoları da aratmadı. Bölgede denize giren vatandaşlar bir anda kıyıda Akdeniz foku sürpriziyle karşılaştı. Vatandaşlar tarafından kısa sürede vücudunun kanlı olduğu fark edilen hayvan, çağrılan ambulansla Sasalı’da bulunan Doğal Yaşam Parkı’na götürülmek istendi. Olayın bölgedeki bir dalış merkezi yetkilisince SAD-AFAG’a iletilmesi ile başlanan zamana karış yarış ise mutlu sonla bitti.
Ambulansın durdurulması ve fokun koruma altına alınma yarışındaki en önemli isimlerden Çevre Bilimleri Uzmanı SAD-AFAG Koruma Birimi Sorumlusu Nesimi Ozan Veryeri söz konusu maratonu şu sözlerle dile getirdi:
“Bize ihbar öğle saatlerinde bölgedeki bir dalış merkezinden ulaştı. İhbarda çevredeki insanların da panik içerisinde bir Akdeniz foku gördüklerini ve kıyıda çocukların fok ile oynamaya çalıştığını, insanların da bilinçsiz yönlendirmeleriyle ambulans ile yaralı olduğu sanılarak Sasalı Doğal Yaşam Parkı’na götürülmek istendiği bildirildi. Ambulans yola çıktıktan sonra bizimle kurulan temasın ardından ambulans içindeki vatandaşlara telefon ile ulaşmayı başardık. Ve yönlendirmelerle yara zannedilen bölümün aslında yeni doğan bir fokun annesi ile yeni kopmuş olan göbek bağı olduğunu tespit ettik. Bu noktada ambulans hemen durduruldu ve Sasalı’ya varılmadan bölgeye intikal ederek yavru foku koruma altına aldık.”
ÖZEL BESLENDİ
Yavru fokun teslim alınmasının ardından uzmanları tarafından hijyenik ortamda özel bir beslenme programı ile gıda takviyesi uygulandığını aktaran Veryeri, yapılanları şu sözlerle sıraladı:
“24 saat içeresinde fokun midesine birkaç defa hortum destekli yaşam destek sıvısı verdik. Gram usulü ile hijyen ve doğal ortamlarda parçalanan etlerin mama kıvamına getirilmesi ile beslenmesi sağlandı. Bu da ancak yurtdışında eğitim alan uzman bir ekip tarafından yapılabilir.”
ANNE İLE BULUŞMA ANI SANİYE SANİYE GÖRÜNTÜLENDİ
Yavru fokun bakımının yapıldığı sırada ekibin bir yandan da anne foka ulaşmaya çalıştığını söyleyen Veryeri, “Başka bir ekip annenin doğum yaptığı mağarayı arar. Oldukça riskli bir çalışmadır. Çünkü 4-5 kilometre bir sahil şeridi aranmalı ve taranmalıdır. İstihbarat çalışmaları karadan yapılır ve bütün bilgiler bütünleştirilerek 50 ile 150 metrelik doğru koy şeridi tespit edilir ve yavru fok anne fok ile buluşturulur. Amacımız o noktada yavru foku rehabilite ettikten sonra yavrunun bağırarak anneye dönmesini sağlamaktı. Yavru fokun bağırması buluşma için çok kritik bir noktadır. Bağırdığı zaman anne yavrusunun sesini yüzlerce metreden de duyabilir. Anne ile yavru küçük bir mağara içerisinde buluştu ve bize adeta; ‘buradan gidin görevinizi yaptınız teşekkür ederim’ dercesine bağırdı. Bez yavruyu suya hemen bırakmadık. Önce onu suya alıştırdık. Eğer aniden suya bırakılmış olsaydı bu cinslerin ani ölümlerine de yol açılabilirdi. Yapılan işlemlerin ardından anne ve yavru fok Mersin Aydıncık’ta doğal ortama bırakıldı” diye konuştu.
FOKLARA ’KALE SURLARI’ BENZETMESİ
Akdeniz Araştırma Grubu olarak 26 yıldır fok balıkları üzerine çalıştıklarını hatırlatan Veryeri, nesli tükenmekte olan söz konusu canlıları kale surlarına benzeterek şöyle konuştu: “Özellikle kıyılardaki dengeyi sağlamak üzere birçok balık türünü yok ettik. Bu türler de son kale surları gibi düşünülebilir. Bu surlar da yıkıldığı zaman biz artık kıyı ve denizlerimizi koruyacak ve korumayı anlamlı kılacak birçok doğal madalyayı kaybetmiş oluyoruz.”
FOK İLE KARŞILAŞIRSAK NE YAPMALIYIZ?
Veryeri ayrıca, bir fok balığı ile karşılaşılması durumunda yapılması gerekenler hakkında şu uyarılarda bulundu: “Bu konuda ciddi derecede eğitim ve bilinç eksikliği ile karşı karşıya kalıyoruz. Bir kere Akdeniz foku ile temas haline geçilmemeli. Bu canlı sevilmeye kalkışılmamalı. Üzerinde psikolojik baskı oluşturulmamalı. Canlı ne soğuk ne de sıcak ortamda tutulmalı. Kuyruk kısmına ıslak bir havlu sarılabilir. Mümkünse gölge ve sakin korunaklı bir ortamda anne fokun alana gelmesi beklenmelidir. 24 saat içerisinde direnç kaybı ortaya çıkar. 24 saat sonrasında anne ile buluşturulamayan yavru fok balığın yaşama şansı çok azdır.”