SBS İptal, Çocukların Durumu Ne Olacak?

2013 yılında yapılan Seviye Belirleme Sınavı (SBS) sonuçları Ankara 18. İdare Mahkemesi'nce iptal edildi. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Ankara 18. İdare Mahkemesinin SBS kararına ilişkin yapılması gereken iş ve işlemlerin, yürütmeyi durdurma kararını takiben zaten gerçekleştirildiğini, yeni bir işlem yapılmasına ihtiyaç bulunmadığını bildirdi. Davaya açan CHP Milletvekili Aydın Ayaydın’ın avukatı Ceylan Türkoğlu ise, bu kararın ardından tüm öğrencilerin puanlarının yeniden hesaplanması gerektiğini belirtti. Eğitim-Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız da, mağdur olan tüm çocuklara devletin tazminat ödemesi gerektiğini savundu.

1 MİLYON 112 BİN ÖĞRENCİNİN DURUMU NE OLACAK?

Davayı açan veli: Gereği yapılmazsa suç duyurusunda bulunacağız MEB'ten yapılan yazılı açıklamada, Ortaöğretime Yerleştirme Sistemi çerçevesinde 8. sınıflar için uygulanan SBS'nin, Merkezi Sistem Sınav Yönergesi, Merkezi Sistemle Öğrenci Alan Ortaöğretim Kurumlarına Öğrenci Yerleştirme Yönergesi ve 2013 SBS Başvuru Kılavuzu hükümleri doğrultusunda 8 Haziran'da 60 bin 139 sınav salonunda, 1 milyon 112 bin 604 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirildiği hatırlatıldı. Sınav sonuçlarının ise 12 Temmuz 2013'te duyrulduğu anımsatılan açıklamada ancak sonuçlara ilişkin incelemede sınavda Almanca ve Fransızca testlerini yanıtlayan 718 adayın yabancı dil testlerinin değerlendirilmesinde yanlışlık yapıldığının tespit edildiği ve durum fark edilir edilmez sınav sonuçlarında hata olan bu öğrencilerin sınav kağıtlarının doğru cevap anahtarıyla yeniden değerlendirildiği ve hesaplanan sonuçların 12 Temmuz'da saat 17.00 itibarıyla yayımlandığı ifade edildi. Akabinde CHP Milletvekili Aydın Ağan Ayaydın tarafından 26 Temmuz 2013'te sonuçların tüm adaylar bakımından yeniden değerlendirilmesi istemiyle bir dava açıldığına değinilen açıklamada, söz konusu sınava katılan 8. sınıf öğrencisi Defne Sena Uzuner'in velisi tarafından da aynı gerekçeyle temmuz ayında bir dava açıldığı belirtildi. Yürütmenin durdurulması istemiyle açılan her iki davaya ilişkin olarak mahkemenin ağustos ayında MEB'ten savunma istenmesine karar verdiği aktarılan açıklamada, "Davalılar tarafından mahkemeye sunulan dava dilekçelerinde yazan gerekçelerin dahi aynı olduğu her iki dava için Bakanlığımızca hazırlanan savunma mahkemeye sunulmuştur. Ankara 18. İdare Mahkemesi tarafından her iki dava içinde 'dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceği' gerekçesi ile sınav sonuçlarının açıklanmasından yaklaşık altı ay sonra yürütmenin durdurulması yönünde karar alınmış, bu karar 15 ocak 2014 tarihinde Bakanlığımıza tebliğ edilmiştir" denildi. Dava konusu işlemin üzerinden yaklaşık 6 ay geçmesinden sonra ilgili mahkemece yürütmeyi durdurma kararının verilmesi ve yine verilmiş olan kararın Bakanlığa ve taraflara ulaşmadan basın yayın organlarında yer almasının son derece anlamlı bulunduğu vurgulanan açıklamada, Bakanlık tarafından her iki dava için de Bölge İdare Mahkemesine itiraz edildiği hatırlatıldı. CHP Milletvekili Aydın Ağan Ayaydın tarafından açılan davanın, davacının söz konusu davayı açmaya ehli olmadığından Bölge İdare Mahkemesince usul yönünden reddedildiğinin belirtildiği açıklamada, ancak öğrenci Defne Sena Uzuner'in velisi tarafından açılan davada ise yürütmenin durdurulması kararı verildiği kaydedildi.

"YENİ BİR İŞLEM YAPILMASINA İHTİYAÇ YOK"

Açıklamada, şöyle denildi:

"Verilmiş olan karar mucibince ve mahkemenin yönlendirmesine göre, sınav sonuçları Bakanlığımızca yeniden hesaplanmış ve mezkur karardan kaynaklanabilecek olası mağduriyetleri önlemeye yönelik çalışmaların süresi içerisinde tamamlanması için mahkemenin ilk kararının Bakanlığımıza tebliğ edilmesiyle beraber hazırlıklar başlatılarak gerekli tüm önlemler alınmıştır. Sınav sonuçlarının tekrar değerlendirilmesi neticesinde, 4 öğrencimizin daha üst tercihlerine, 99 öğrencimizin ise mevcut okullarından daha alt tercihlerine yerleştirilebilecekleri sonucuna ulaşılmıştır. Ancak bu durumda olan öğrencilerimizin Mahkeme kararından herhangi bir mağduriyet yaşamamaları için Bakanlığımızca gerekli tedbirler alınmış olup karardan etkilenen öğrencilerle iletişime geçilerek talepleri olması durumunda tercihleri doğrultusunda işlem yapılacağı kendilerine bildirilmiştir.

Sonuç olarak, öğrenci Defne Sena Uzuner tarafından Ankara 18. Bölge İdare Mahkemesince verilen yürütmeyi durdurma kararına istinaden Bakanlığımız, daha üst tercihe yerleşebilecek olan öğrencilerin istemeleri halinde yerleşebilecekleri okullara kayıt imkanı tanınması, daha alt tercihlere yerleşecek öğrencilerin mevcut okullarında eğitim-öğretimlerine devam edebilmelerine imkân sağlanması hususlarında her türlü iş ve işlemi yapmıştır. Konuyla ilgili olarak bu durumdaki öğrenci velilerine gerekli tebligatta bulunulmuştur. Söz konusu davayla ilgili olarak 31 Mart 2014 tarihinde verilmiş olan karar doğrultusunda yapılması gereken iş ve işlemler, yürütmeyi durdurma kararını takiben zaten gerçekleştirilmiş olup yeni bir işlem yapılmasına ihtiyaç bulunmamaktadır."

BAKANLIK YETKİLİLERİ: YAPILACAK BİR İŞLEM YOK "BÜTÜN ÖĞRENCİLERİN PUANLARININ YENİDEN HESAPLANMASI GEREKİR"

Davaya açan CHP Milletvekili Aydın Ayaydın’ın avukatı Ceylan Türkoğlu ise, bu kararın ardından tüm öğrencilerin puanlarının yeniden hesaplanması gerektiğini belirtti. Bu durumda sınava giren 1 milyon 112 bin 604 öğrencinin puanı yeniden hesaplanacak.

 KARAR KAOS YARATMAYA YÖNELİK

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, Hürriyet'e bugün Ankara Bölge İdare Mahkemesi'nin aldığı karar nedeniyle yapılacak bir işlem bulunmadığını söyledi.

Tekin, "Biz zaten 18.İdare Mahkemesi'nin Ocak ayında aldığı yürütmeyi durdurma kararından sonra, kararın gereğini yerine getirdik. Dolayısıyla bugünkü mahkeme kararı sonrası yapılacak bir işlem bulunmamaktadır. Çocuklarımız rahat olsun. Her şey yerli yerinde" dedi. Müsteşarı Yusuf Tekin iptal kararını Kanal 24 televizyonunda da değerlendirdi. Tekin şunları söyledi: Öğrenci ve velililerin tedirgin olması için bir neden yok. hiç kimse mağdur olmayacak. Sadece 103 öğrenci için düzeltme yapıldı. Bugünkü karar doğrultusunda öğrencilerin sınavının iptali gibi bir durum söz konusu değil. Yargı kaos oluşturacak bir zamanda karar verdi. Paralele yapı vesaire tartışmaları var. Türkiye’de kaos yaratmaya yönelik biri durum gibi görüyoruz kararı. Karar taraflardan önce basınla paylaşılıyor. Bu da enteresan bir durum.