Kartaca yıkılınca mı gelecek adalet?
Cumhuriyet Halk Partisi'nin yürüyüşünün samimi ve barışçıl olduğunu, yalnıca adalet talebiyle yapıldığını düşünen de var, Fetullahçı Terör Örgütü'ne destek maksadı taşıdığını da.
Adalet mefhumu üzerine gök kubbenin altıında söylenmedik birşey kalmış mıdır bilmiyorum. Ancak bildiğim birşey var ki "adalet istiyorum" çığılıklarını genellikle kendi nasırlarına basılmadan atmıyor insanlar.
"Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevk etmesin. Adil olun; bu takvâya daha yakındır" diyor Kuran. Ayetin verdiği "sizden olmayanların hukukunu çiğnemeyi hak saymayın" mesajı açık.
Büyük küçük, hüküm verme makamında bulunan her müslüman, bu düsturu, şairin tabiriyle "kalbinin kapısına asmadıkça" kendini "gerçek müslüman" saymamalı.
Sizi yıkmak için çalışanlara da adaletle hükmetmeyi emrediyor Kitap.
Her bir ferdinin "adaletle hükmedileceğinden şüphe duymadığı bir hukuk düzeni" var etmek, bütün bu hay huyların, siyaset hesaplarının ötesindeki bir mefkure olmalı.
Meselenin özü budur.
Gelelim, CHP'nin "adalet" yürüyüşüne... Siyasi boyutuna ilişkin münakaşaları, işin taraflarına bırakalım.
Yürüyüşçülerin beyanatlarının satır aralarında, "satıh üstü" atışmalarla geçiştirilmeyecek ifadeler var. Bunlardan biri Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer'e ait. "AKP yıkılmadan bize rahat yok. AKP yıkılmalı, AKP yıkılmalı, AKP yıkılmalı..." diyor Biçer.
Bu cümlenin üç kez tekrar edillmesiyle "Kartaca yıkılmalı" nüktesine gönderme yapıldığını beyanatı haberleştirenler gözden kaçırmış olmalı.
Senatör Marcus Porcius Cato (İÖ 234-149) Roma Senatosu'nda hangi konuda konuşursa konuşsun, "Ama Kartaca yıkılmalıdır" diye bitirirmiş sözlerini. "Şöyle olabilir, böyle olabilir vs. Ama Kartaca yıkılmaladır"
Sözlerinin Latince orijinali daha çok, birşeyi patolojik boyutta kafasına takmış olanları ti'ye almak için kullanılıyor.
AK Parti iktidarırın ilk yıllarında kimi muhalif gazetecilerin açıkça Senatör Cato'nun nüktesine vurgu yaparak, "AKP yıkılmalıdır" dediklerini hatırlıyorum.
Görülüyor ki bazıları az gitmiş, uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş ama 15 yıldır hala aynı noktada.
Adaletin tesisi hususunda da biricik formülleri: 25 milyon seçmeni olan partiyi "yıkmak."
Cumhuriyet Halk Partisi'nin yürüyüşünün samimi ve barışçıl olduğunu, yalnıca adalet talebiyle yapıldığını düşünen de var, Fetullahçı Terör Örgütü'ne destek maksadı taşıdığını da.
Adalet mefhumu üzerine gök kubbenin altıında söylenmedik birşey kalmış mıdır bilmiyorum.
Ancak bildiğim birşey var ki "adalet istiyorum" çığılıklarını genellikle kendi nasırlarına basılmadan atmıyor insanlar.
"Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevk etmesin. Adil olun; bu takvâya daha yakındır" diyor Kuran.
Ayetin verdiği "sizden olmayanların hukukunu çiğnemeyi hak saymayın" mesajı açık.
Büyük küçük, hüküm verme makamında bulunan her müslüman, bu düsturu, şairin tabiriyle "kalbinin kapısına asmadıkça" kendini "gerçek müslüman" saymamalı.
Sizi yıkmak için çalışanlara da adaletle hükmetmeyi emrediyor Kitap.
Her bir ferdinin "adaletle hükmedileceğinden şüphe duymadığı bir hukuk düzeni" var etmek, bütün bu hay huyların, siyaset hesaplarının ötesindeki bir mefkure olmalı.
Meselenin özü budur.
Gelelim, CHP'nin "adalet" yürüyüşüne... Siyasi boyutuna ilişkin münakaşaları, işin taraflarına bırakalım.
Yürüyüşçülerin beyanatlarının satır aralarında, "satıh üstü" atışmalarla geçiştirilmeyecek ifadeler var.
Bunlardan biri Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer'e ait. "AKP yıkılmadan bize rahat yok. AKP yıkılmalı, AKP yıkılmalı, AKP yıkılmalı..." diyor Biçer.
Bu cümlenin üç kez tekrar edillmesiyle "Kartaca yıkılmalı" nüktesine gönderme yapıldığını beyanatı haberleştirenler gözden kaçırmış olmalı.
Senatör Marcus Porcius Cato (İÖ 234-149) Roma Senatosu'nda hangi konuda konuşursa konuşsun, "Ama Kartaca yıkılmalıdır" diye bitirirmiş sözlerini.
"Şöyle olabilir, böyle olabilir vs. Ama Kartaca yıkılmaladır..."
Sözlerinin Latince orijinali daha çok, birşeyi patolojik boyutta kafasına takmış olanları ti'ye almak için kullanılıyor.
AK Parti iktidarırın ilk yıllarında kimi muhalif gazetecilerin açıkça Senatör Cato'nun nüktesine vurgu yaparak, "AKP yıkılmalıdır" dediklerini hatırlıyorum.
Görülüyor ki bazıları az gitmiş, uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş ama 15 yıldır hala aynı noktada. Adaletin tesisi hususunda da biricik formülleri: 25 milyon seçmeni olan partiyi "yıkmak."