Geleceğin bilim yıldızları

Türkiye'nin en çok neye ihtiyacı var? Bilim insanlarına.

Bu soruyu ve yanıtı tek geçerim. Bilim yıldızlarımızı yetiştirmek bizim için her şeyin üzerinde olmalı. Ama günlük uğraşlardan, kısır çekişmelerden hiç başımızı alamıyoruz ki bu konuya erişelim. 

İzmir Üniversitesi ve İzmir Özel Fatih koleji çok önemli bir işe el attı. Geleceğin Einsteinlarını 2015 yılı Nisan ayında İzmir'de buluşturuyor. ICYS - Uluslararası Genç Bilim İnsanları Konferansı adlı bu organizasyonda yarınlarımıza yön verecek 30 ülkeden genç araştırmacıların gecelerce uykusuz kaldığı aylarca ter döktüğü bilimsel projeler yarışacak. 

Bu bilimsel yarışmalar tüm dünyada yapılıyor. Bilime tüm devletler önem veriyor. Ben bu konferansın gönüllülerinden biriyim. Kendi çapımda ne katkıda bulunabilirsem mutlu oluyorum. Herkesin de üzerine düşeni yapması gerektiğine inanıyorum. İzmir'deki diğer devlet ya da vakıf üniversiteleri "bu benim konferansım değil" derse öncelikle bilime ihanet etmiş olurlar. Bilim tarafsızlıktır, bencillikten uzaktır, insanlık adına yapılır. Bunları içine sindiremeyen kartvizitine bilim insanı yazdıran çok insan var ne yazık ki. 

İzmir bu konuya kurumlarıyla, kuruluşları ile sahip çıkmalı, Türkiye'nin tümünü harekete geçirmelidir. Bir avuç öğretmen, öğrenci ve bilim insanının başlattığı bu ateşi yangına çevirmeli, bilim ışığını dünyaya yaymalı. Öncelikle belediyelerin bu konuya gereken önemi vermesi gerekir. Böylesine önemli bir projede İzmir Üniversitesi ve Fatih Koleji'ni yalnız bırakmamalı. İstenilenler öyle ahım şahım şeyler değil. Dünyanın her yerinden gelen yaklaşık 450 kadar gence körfezde bir vapur gezisi, belki tarihi ya da turistik yerlerin birinde bir akşam yemeği ya da kokteyl, ulaşım, ödüllere sponsorluk olabilir. İzmir Üniversitesi kendi çabaları ile bunları gerçekleştirmek için uğraş veriyor. Ama İzmir niye sahiplenmesin. Niye bir kez elini taşın altına koymasın. Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Odası, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Birlikleri niye geride dursun ya da bu işin içinde olmasın? 

Yine geçen yıl İzmir'de yapılan ICYS öncesi dünyadaki bilimsel yarışmalara öğrenci gönderen DOESEF yarışmasında tüm Türkiye'den yüzlerce öğrenciyi bir araya getirmişti Doğanata Eğitim Kurumları Vakfı, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kapısını çaldık, Başkan Aziz Kocaoğlu'ndan randevu alamadık. kendisi çok meşgul olduğundan bizi bürokratına yönlendirdi. Talep edilen sadece manevi ilgi ve körfez vapurlarından biri ile bir çoğu hayatında deniz görmemiş genç bilim adamlarına körfez turu için ücretiyle kiralama sağlanmasıydı. Bu kadar basit bir istek için yarım saat sunum yaptık, işin önemini, İzmir için tanıtım özelliğini vurguladık. Sonunda bürokrattan tek tepki geldi. "Hıııı. Anladım". Sonuç mu? Kocaman bir hiç. 

Geçen yıl Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan'a gittik ve aradığımız ilgiyi fazlasıyla gördük, Konak Belediyesi aracılığıyla ücretini ödeyerek vapuru kiraladık, üstelik Tartan bize ulaşım, konaklama konularında da yardım etti. Çünkü karşımızda bilimin önemini kavramış, hizmet etmeyi isteyen bir belediye başkanı vardı. 

Aradan geçen zamanda bir belediye seçimi oldu bazı başkanlarımız değişti, bazıları yerinde. bu organizasyon Türkiye sınırlarını aşıp 30 ülkeye ulaştı. Bu defa daha fazla ilgi ve destek sanırım genç bilim insanlarının hakkı. Haydi İzmir, geleceğin Einsteinlarına sahip çık.

Bir sonraki yazımda genç bir bilim insanı annesi olarak ailelerin bu organizasyonun neresinde olması gerektiğini yazacağım. çünkü tek yazıda sınırlayamam, çok şey var içimde biriken.