Genç bilim insanlarının, geleceğin Einsteinları'nın İzmir buluşması ICYS ile ilgili yazıma eğitim, bilim dünyası ve halktan olumlu tepkiler aldım. Keşke asıl tepkisini beklediğim yerel yöneticilerden olumlu ya da olumsuz bir tepki alabilseydim. bu defa "Hmmm anladım" diyen bile olmadı. Tepki boyutu sıfır derecesinde.
Bu yazıda bilimin öneminden, ülkeye katkısından falan bahsetmeyeceğimi geçen yazıda belirtmiştim zaten. bilime gönül vermiş bir gencin ailesi olmanın zorluklarını anlatacağım size. nankörlük ettiğimi düşünmeyin. çocuğunun başarısından, onun insanlık yararına bir şeyler yaptığını görmekten herkes kadar anne-baba olarak bizler de gurur duyuyoruz ama inanın başarısız bir çocukla uğraşmak kadar yorucu, zorlayıcı bir iş başarılı ve genç bir bilim insanının ailesi olmak.
Öncelikle çocuğunuzun keşifini yapacak bir okul ile başlamak gerekir. siz doğduğunu günden bu yana çocuğunuzu izliyorsunuz ama bu yeterli mi? Çocuğunuzu tam olarak tanıdığınızı ve onu potansiyeli, eğilimleri ve kişiliğine uygun yönlendirmeyi başarabilir misiniz? Bu aşamada çocuğunuza yapısına uygun, onu yönlendirecek, teşvik edecek, destekleyecek bir okul bulmak çok ama çok zordur.
Okulu buldunuz, çocuğu yönlendirdiniz, bundan sonraki aşamalar ilkinin 100 katı daha zordur. Projeler, bilimsel deneyler, laboratuvarlar yani çocuğun insanlığa katkısını ortaya koyabileceği platforma çıkma aşaması acayip maliyetlidir ve Türkiye'de bunu karşılayan okul sayısı bir elin parmağını geçmez. Aile olarak bunu karşılamaya zaten gücünüz zor yeter. Bir bilimsel projenin maliyeti 10 binler hatta 100 binler olabilir. Okullar yakacak parasını düşünürken bir de "Aman geleceğin Einsteinları bizden çıksın" derdinde değildir. Hatta birçok okuldan da böyle bir şey zaten beklenemez.
Bütün bu aşamaları geçtiniz, çocuğunuz elle tutulur, ciddi bir proje hazırladı, uluslararası platforma çıkacak işte zurnanın zırt dediği yer burasıdır, bir değil 10 bin kere düşünün. Bu zorlu yolculuğa başladınız mı geri dönüşü yoktur. Bilimsel projelerin hazırlanma aşamasını okullar karşılasa bile uluslararası arenaya çıkış biletleri ailedendir. Sponsor bulabilirsiniz de bulabilene aşk olsun!
Dünya çapında büyük ödülleri getirdiği 4 yarışmadan 2'sine sponsor bulabildik o da bin bir zahmetle. Gerisi hala taksitleri bitmemiş banka kredileri ile. Bizim ülkemizde sanata, kültüre, spora falan sponsor olunmaz. Neden bilmem. Vergi iadesi alabilme, sponsora gerçekten güzel bir reklam imkanı sağlanması gibi artılarına rağmen öcü gibi kaçar şirketler, iş adamları, hayırseverler sponsor olmaktan. Tüm dünyada millet sıraya giriyor biz bunu gördük, yaşadık ama bizim ülkemizde sponsor yakalamak olanaksız.
İzmir Özel Fatih Koleji'nden ABD'de Genius Olympiad'lara katılan çocuklarımız büyük başarılarla göğsümüzü kabartırken ABD Devlet Başkanı Barak Obama imzalı kutlama mesajları ile en büyük ödülü aldılar. Kızımın da bir röportajda belirttiği gibi Türkiye'de okulundan başka bir yetkili çıkıp da aferin demedi. Maddi, manevi destek olmadığı gibi başarı takdiri de sıfırdır bizim ülkemizde.
Gelecek vaad eden bilim yıldızları ve aileleri zorlu yolculuklarında bir başınadır. Bu yolları aşan sona doğru hızla zafer merdivenlerini tırmanan gençlerin yüzde 99.9'u da yarınlarını gelişmiş ülkelerde aramak isterler. sonra da çıkıp beyin göçünden yakınırız aslında belki biraz iddialı olacak ama beyin göçü olmuyor bu ülkede, beyin sürgünü yapılıyor.
Bu yazı uzar da uzar ama ben kısa ve öz tutayım istedim. Geleceğin Einsteinlarını zorlamayın, kaçırmayın bu ülkenin onlara ihtiyacı var. Onlara gelişmiş ülkelerin sunduğunun onda birini sunsanız kaçıp gitmeyi asla düşünmezler.