İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü oturmuş, düşünmüş ve de taşınmış acaba bu İzmirlileri şu sıcak yaz gününde nasıl buz gibi şoka tutarım diye. Tebrikler başardınız efendim. 100 kalıp buzun içine düşmüş gibi olduk "Ulaşım Sisteminin Yeniden Tasarımı" adlı dahiyane, olağanüstü, akıllara zarar projenizle.
Aslında şaka olmalı bu hatta kamera şakası baksanıza nasıl duyuruyorlar bir de:
Şimdi hep birlikte yeni bir yolculuğa çıkıyoruz. Toplu ulaşım alışkanlıklarımızı değiştirerek zor olanı başarıyoruz. ESHOT Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı “Ulaşım Sistemi’nin Yeniden Tasarımı” projesi ile Merkez,Karşıyaka,Bornova,Buca ve Teleferik olmak üzere 5 ana bölgeye ait 42 alt bölgenin ulaşım sistemini yeniden tasarladık.
"Şehir merkezi ve ana arterlerdeki otobüs sayısını azaltıyoruz. Merkeze aktarmalı sistemle ulaşıyoruz. Artık, bir yerden bir yere gitmek için tek hatta bağımlı değiliz; seçenekleri arttırıyoruz.
Yerleşim yerlerinin sunduğu olanaklara göre yolcuları otobüslerle; İzmir Metro ve İZBAN istasyonlarına, vapur iskelelerine ya da otobüs duraklarına taşıyoruz. Şehir merkezine bu noktalardan, alternatif güzergahları izleyerek daha hızlı ulaşacağız."
Şimdi Bayraklı'dan Cengizhan Mahallesi'nden yola çıkıyoruz. Önce, 502'ye biniyorum Halkapınar'a ulaşıyorum oradan metroya geçerek Basmane'ye ulaşacağız. İndi bindilerle bu yolu normalde hergün 25 dakikada alırken artık rahat 50 dakikayı buluyor. İşkencesi, itiş kakışı cabası.
İzmirli bile olmayan değerli ESHOT yetkilileri masa başı planla şehrin altını üstüne getirdiler. Olan yine bize oluyor. İstanbullular bu dakikalara gülerler ama maalesef canlar biz İzmirliyiz. Bizim için dakikalar hala çok önemli. Pazar günü başlayacakmış bu çile. Çekilecek çilemiz varmış. Otobüslerde ergenlerin konuşmalarına kulak misafiri oluyorum, "neyin kafası bu" diyorlar, galiba bu durumda söylenecek bir laf bu. Altını üstüne getirdiler otobüslerin rahata kavuşurlar inşallah. Ama bizim rahat edemeyeceğimiz kesin.