18 Nisan 2024, Perşembe Web TV Foto Galeri Sosyal Medya Mobil Uygulamalar Arşiv
 
 
Petek Uluğ
[email protected]

İzmirliler artık korkuyor

HUZURU, YEŞİLİ  BOL ÖDEMİŞ VE BİRGİ’DEN GEZİ NOTLARI…

Birkaç hafta önce online yeme, içme ve gezi kültürü dergisi Travel and Gourmets’in bir araya getirdiği İzmirli blogger arkadaşlar ile beraber İzmir’in sakin, sessiz ama keyfi bol ilçelerinden birine gezi düzenledik. Sabahın erken saatlerinde Ödemiş’e gitmek için yola koyulduk. Konu İzmir, konular yemek, gezi ve paylaşım olunca enerjisi bol bir gezi olacağı da belliydi ve öyle de oldu!

Herkesin blogger olduğu bir grup ile bir arada bulundunuz mu hiç bilmiyorum ama bir kere mutlaka deneyin derim. Yaşadığımız şehri güzel anlatabilmek, tanıtabilmek amacıyla çekilen fotoğrafların içinden en güzelini seçip paylaşabilmek uğruna sarf edilen çabalara ya şaşarsınız ya da gülersiniz. Belki de takdir edersiniz!

Neyse, ekip olarak çıktığımız gezinin ilk durağı Birgi’de bulunan Nar Danesi’ydi. Adı gibi yer gök nar doluydu her yerde. Daha önceleri ziyaret ettiğim Birgi’de narın ünlü olduğunu bilmiyordum, öğrendim.

Peksimet avutması denilen yöresel ekmek ile ot kavurmasının bulunduğu geleneksel kahvaltının ardından nar suyu ikramları ile uğurlandık. Bu arada kafenin güleryüzlü, konuşkan sahibi Birgi’nin burç, kale anlamına geldiğini, artık Ödemiş’in bir semti olduğunu, otobandan uzaklığından dolayı sükunetini koruduğunu anlattı bizlere.

Birgi  vakti zamanında alimlerin medrese eğitimi verdikleri, birçok farklı kültürlerin yaşadığı, kuru incirin bol yetiştiği hem doğal hem de tarihi bir beldedir aslında. Efeler diyarıdır.

Son dönemlerde ise Ege Bölgesi’nin tüm güzelliklerini barındırdığı için dizi ve sinema çekimlerine plato olarak tercih ediliyor.

İzmirli yönetmen Çağan Irmak’ın ‘’ Unutursam Fısılda’’ filmi burada çevrilmişti, seyredenler selvi ağaçlarının arasındaki o renkli evlerin güzelliğini, taş yolların nostaljik görüntülerini hatırlarlar. Bugünlerde ‘’Yeşil Deniz’’ dizisi çekiliyormuş burada. Bir grup arkadaşımız dizi setini ziyaret ederek bu doğal stüdyodan fotoğraflar çekti.

İkinci durağımız sadece yerli değil yabancı turistler için de cazibe merkezi olan ünlü Çakırağa Konağı idi. Tüccar Çakıroğlu Mehmet Bey tarafından yaptırılan 3 katlı bu tarihi konak, mimari işçilik anlamında görsel zenginliği ile muhteşem bir bina. Fotoğraf çekimi için özel izin aldığımız konağa beşer kişilik gruplar halinde kabul edildik.

Döneminin özelliklerini yansıttığı gibi aile bireylerine verilen değeri de gösteriyor. Örneğin, Mehmet Bey’in İstanbullu eşinin özlemini gidermesi için konağın odalarından birine İstanbul adını vererek tavana İstanbul siluetini resmettirmesi ilginçtir.

Daha sonra Selçuklu ve Romalı dönemlerine ait mimari etkilere sahip olan Osmanlı Camiisi Aydınoğlu Mehmet Camii’ni ziyaret ettik.

Birgili yerel halkın kendi ürettikleri elişleri ve ürünlerin bulunduğu minik köy pazarı şehir merkezinden gelen bizler için her an bulamayacağımız doğal tezgahlardı. Bol bol Ev makarnası, ev eriştesi, ev salçası, kuru incir ve peksimet vardı.Tabii alışveriş yapmadan dönmek mümkün olmadı.

Birgi sonrası varacağımız yer Bozdağ’ın tepelerindeki bembeyaz karları seyrederek ilerlediğimiz Gölcük’tü. Bol oksijenli temiz havası ile göldeki sakinlik huzur vericiydi. Ödemiş’in meşhur Tengül denilen üzerine peynir rendelenen pidesinin yapıldığı fırını bulunca biz bloggerların heyecanını görmeliydiniz!

Gölcük’te usulüne uygun, lezzeti bol keşkek pişiren güzel restoranlar var, aklınızda olsun. Kışın ortasında bile gölün manzarasının güzelliğini, etrafındaki çay bahçelerinde içeceğiniz çayın tadını eminim unutamazsınız.

Kurtuluş Savaşı’nda Kuvayi Miliye hareketinin başladığı ilk yer olan Ödemiş’in merkezi, dönüş rotamızda son duraktı. Cumartesi günleri pazarının kurulduğunu  biliyorduk. Biz de hem pazarı gezmek hem de meşhur Ödemiş köftesini tatmak için burayı beklemiştik.

Pazarda en sevdiğim karaaşı denilen kestane cinsini bulunca birkaç kilo almadan edemedim! Zaten verimli tarım topraklarına sahip olduğu için kestanesi, patatesi ve süt ürünleri ile ünlüdür Ödemiş. Ülkemizin süt deposu da diyebiliriz bu bölgeye. Başka bir özelliği daha var. Birçok belediyenin şehir peyzajında kullandığı süs bitkileri, çalı grupları bu ilçemizden sağlanır.

Hanımların Ödemiş Keteni, Ödemiş İpeği dedikleri yöresel kumaşların, bezlerin satıldığı tezgahları da gezip, inceledikten sonra bol çekimli, hoş sohbetli gezimizi tamamlayarak akşama doğru İzmir’e  dönmek üzere  yola çıktık. Yol boyu konuştuğumuz konu ise iklimi, tarihi, doğası bu denli güzel bir bölgede yaşıyor olduğumuz için ne kadar şanslı olduğumuzdu.


 

01 Şubat 2017 Paylaş
 
Bu yazı için yapılan yorumlar ( 0 ) + Yorum Yaz

Yorum bulunamadı !..

 
facebook.com/HaberEgeli
 
Yazarın Diğer Yazıları
Etkili iletişim kurabiliyor musunuz?
Doğru iletişim nedir?
İzmirliler artık korkuyor
LYS tercih döneminde dikkat edilmesi gerekenler
Bodrum 2016
Kırmızı karanfilin anlamı
Bir erkek nazik olduğunu nasıl belli eder?
İzmir artık bir gurme şehridir
Üniversiteler açılırken dikkat!
Sosyal Medya ve Kitle İletişim Araçlarını neden kullanıyoruz?
YENİDEN ÖĞRENCİ OLMAK
Tacizin boyutu büyük!
Kemeraltı'nda lezzet turu
Yeni yıl öncesi arınma
Yeni yaşam alanlarımız AVM'ler...
Koruyucu Aile olmak ne demektir?
Linç edilmenin medyatik hali
Yabancı dil öğrenirken sorulmaması gereken sorular!
Türkiye'de Bir İlk Kağıt ve Kitap Sanatları Müzesi
Bu Yıl da Bodrum ile Çeşme Elele Verdiler
 

WEB TV Tüm videolar
Deplasmanda plasebo
 
Şeyhim kainata alışamadım
 
 
FOTO GALERİ Tüm galeriler
 
 
 
? Anket
Spor Toto Süper Lig 2022-2023 Sezonu Şampiyonu Kim Olur?
 
   
Spor Kent Haberleri Politika Ekonomi Yazarlar Sağlık Eğitim Asayiş Kültür Sanat Yaşam Dünya Magazin
facebook.com/haberegeli twitter.com/haberegeli Google+   Anasayfam Yap
Sık Kullanılanlara Ekle
Künye
Sitene Ekle
İletişim

© Copyrigth 2013 haberegeli.com tüm hakları saklıdır
  Sitemiz abonesidir