"Paralel Devlet"ten "Paragel Devlet"e!

En büyük kapitalist devlet olursa, elbette herkes o paraya çullanmak isteyecektir. Bunun yolu da suyun başına oturmaktan geçer. Devletin bütçesi ve bankaları o kadar büyük olur ve o paraların tek kullanıcısı siyasetçiler olursa, millet siyasete hizmet için değil, paralara “gel gel” çekmek için girer. O zaman da en büyük kapitalistin bütün kurumlarını ele geçirip bir “paragel devlet” kurar.

Düne kadar sanki böyle olmuyor muydu?

Eski “paragel devletçi TÜSİAD’ın gazete ilanlarıyla iktidar devirdiği günleri ne çabuk unuttuk!...

Başbakanı pijamasıyla karşılayan “paragelci”leri bir daha mı anlatalım?

Kendi bankalarını hortumlayan yiğen Yahya, 28 Şubat’ın “paragelci”si değil miydi?

Devletin kasasından para cukkalamak için, her partiye sızan bu “paragelciler”, yıllaaarca iktidar kurup iktidar düşürdüler. Bırakın 1970’li yılları, daha dün, 28 Şubat sürecinde bankaların, hazinenin nasıl yağmalandığını biliyoruz. O zamanlar bunu “İstanbul sanayi cuntası” yapıyordu. O zamanların “paragel devlet”i onlardı. “Yeşil sermaye” lafını boşuna mı tedavüle sokmuştu o zamanların “paragel devlet” mensupları.

Haaa!... O yıllarda “paragel devlet”çilerin arasındaki birlik ve dayanışma, sadece “cukka paylaşımı” idi. Onlar ne dini inanç ve ne de ideolojik olarak bir araya gelmişlerdi. Onların tek dinleri ve imanları para idi. Bunun için de devletin her kademesinde (ordu, emniyet, yüksek yargı) adamları vardı. Başlarına bir halt geldi mi, müteselsil olarak işleyen sistem onları aklardı. Piyasayı “yeşil sermaye” gümbürtüsüyle boğup o kargaşada cihet-i askeriyeyi harekete geçirenleri henüz unutmadık.

O zamanların “paragel devlet”i öyle oluyormuş; şimdininki, söylenenler doğruysa, böyle oluyor.

En büyük yatırımcı ve en büyük iş veren devlet olunca, onu ele geçirmeye çalışanlar çok olacaktır elbette.

Piyasayı oluşturursunuz.... Yiyeceğiniz haltlar varsa, adliyeyi, polisi ve yüksek yargıyı ele geçirirsiniz... Başınıza bir iş geldiğinde paralel paragelciler size arka çıkar ve böylece güllük gülistanlık bir “paragel devlet”iniz olur.

Arkadaş, “paragel devlet”çilerin kimler olduğuyla zerrece ilgilenmiyorum. Yani “Benim paragel devletin iyi seninki kötü” demiyorum. Paragel devlet’in bizzat kendisine karşıyım birader.